Ekonomi

PIMCO enflasyon kaygıları nedeniyle tahvil stratejisini değiştiriyor

ABD’nin tahvil devi Pacific Investment Management Co. (PIMCO), tahvil yatırım yaklaşımında stratejik bir düzenleme yaparak enflasyonist endişeler nedeniyle ABD dışındaki gelişmiş piyasalara daha fazla odaklanacağını açıkladı. Varlıklarının 1,9 trilyon dolarını yöneten firma, daha yumuşak merkez bankası politikalarının Avustralya, Kanada, Birleşik Krallık ve Euro bölgesi gibi ülkelerdeki tahvil piyasalarını destekleyeceğini öngörüyor.

Portföy yöneticileri Erin Browne ve Emmanuel Sharef, varlık dağılımı görünüm raporlarında, bölgeler ve sektörler arasında farklılaşan ekonomik ve piyasa gidişatlarının altını çizdi. Bu yıl daha destekleyici para politikasına doğru bir kaymanın muhtemelen bu bölgelerdeki tahvil değerlerini artıracağı beklentisiyle, belirli ülkelerin sabit gelir piyasalarına yatırımların eklendiğini belirttiler.

Bu hamle, Amerikan ekonomisinin kalıcı büyümesinin artan enflasyonist baskılarla birleşmesi nedeniyle ABD sabit gelirli varlıkları için zorlu ortama yanıt olarak geldi. PIMCO, ABD Hazine getirilerinin önemli ölçüde yükselmesi ve 10 yıllık gösterge getirinin yıl başından bu yana 60 baz puanın üzerinde artması nedeniyle ABD tahvillerinde düşük ağırlıklı bir pozisyon aldı. Bu artış, Federal Rezerv’in daha güvercin bir parasal duruş benimseyeceği yönündeki önceki tahminlere karşı çıkan güçlü ekonomik ve enflasyon verilerini yansıtıyor.

Hazine tahvillerinde bu ay yaşanan yükselişe rağmen, vadeli işlem piyasaları Fed’in politika faizini indireceğine dair beklentilerini Ocak ayının başında 150 baz puanın üzerindeyken Çarşamba günü itibariyle sadece 44 baz puana indirdi.

PIMCO, kurumsal borç arenasında, özellikle menkul kıymetleştirilmiş krediler konusunda iyimserliğini koruyor, ancak temerrütlerdeki potansiyel artışlar nedeniyle yüksek getirili tahvillerde temkinli davranıyor. Firma, devam eden ekonomik canlılık göstergelerine atıfta bulunarak ABD hisse senetlerini diğer piyasalara tercih ediyor.

Ancak PIMCO, yüksek ABD faiz oranlarının ticari gayrimenkul, özel kredi ve bölgesel bankalar gibi hassas ekonomik sektörler üzerindeki potansiyel etkisi konusunda da uyarıda bulunuyor. ABD’nin ekonomik direncini sağlayan faktörlerin sağlam olduğuna inanılırken, varlık yöneticisi resesyon risklerini tamamen göz ardı etmenin imkansız olduğunu kabul ediyor.

3. parti reklam. Investing.com’un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu